Yüce Allah’ın beğendiği tek bir Müslüman karakteri vardır. Müslüman karakterinde birbirinden farklı kadın ve erkek özellikleri, toplumun insanlara yüklediği farklı roller, makam, mevki, meslek ya da mala dayalı sınıfsal farklılıklar ya da bu sınıfların ve mesleklerin kalıp-laşmış özellikleri yoktur. Müminin tek özelliği takva sahibi olması, çeşitli olaylar ve kişiler karşısında mümin vasıflarından taviz vermemesidir.
Samimiyet
Müminlerin kişilik yapılarının temelini samimiyet oluşturur. Çünkü samimiyet her ortam ve durum karşısında müminin Yüce Allah’ın beğendiği tavrı sürdürmesi, hiç kimsenin görmediği ve bilmediği anlarda bile nefsinin isteklerine karşı gelerek daima Rabbimiz’in sınırlarını koruması anlamına gelir.
Zorlu ortamlarda da Yüce Allah’a olan teslimiyetin kaybedilmemesi
Müminlerin zorluk anlarında Allah’a olan güven ve teslimiyetleri tamdır. Bu teslimiyet nedeniyle müminler, iman etmeyen kişilerde rastlanan tavır veya üslup değiştirme, geriye çekilme, savunduğu fikirlerden vazgeçme gibi bozuk kişilik yapıları sergilemezler.
Daima Allah’ın nimetlerini hatırlayıp şükretmek
Müminlerin örnek kişilik yapılarından biri de gerek kendilerine sunulan imkânlar gerekse gördükleri güzellikler karşısında tüm bu imkânları ve güzellikleri sunanın Yüce Allah olduğunu hatırlayıp, hemen O’na şükretmeleridir.
Kınayıcının kınamasından korkmama
Müminler; karşı tavır alma, manevi baskı, tepki, alay, kınama, suçlama gibi eziyet verici sözler veya fiziksel saldırı gibi fiili davranışlarla da karşılaşacaklardır. Fakat bu davranışlar karşısında müminlerin tepkileri sabırlı, cesur ve dirayetlidir.
Sözlerinin güvenilir olması
Müminler, Allah’ın her an her yerde kendileri ile birlikte olduğunu, hesap gününde söyledikleri sözlerden sorguya çekileceklerini bildikleri için yalan söylemez (Ahzab Suresi, 70), yakınları aleyhine bile olsa doğruyu söylemekten çekinmez (Nisa Suresi, 135), yanlış tavır içinde olan birini gördüklerinde onu güzel bir şekilde uyarmaktan kaçınmaz, yapmayacakları şeyler için söz vermezler (Saf Suresi, 2–3). Müminlerin Allah korkularından kaynaklanan Kuran’ın hükümlerine bağlılıkları, sözlerinin güvenilir olmasını sağlar.
İbadetlerin titizlikle korunması
Müminlerin en belirgin karakter özelliklerinden biri de ibadetlerinde kararlı olmalarıdır. 5 vakit namaz, oruç, hac, zekât gibi farz olan hükümler dışında Allah için yaptıkları her eylem, konuşma, hal ve tavrın da birer ibadet olduğunu bilirler.
Dikkatin ve şuurun açık olması
Yaşadığı her anın Allah’ın kontrolü altında olduğunu bilen mümin, sürekli olarak açık bir şuura ve dikkate sahiptir. Kuran’da bildirilen emir ve yasaklara azami dikkat ettiği, günaha girme-meye çalıştığı ve her ortamda ecir fırsatını gözlediği için doğal olarak şuuru her zaman açık olur.
Coşkulu, neşeli ve canlı olmak
Müminlerin; Allah’ın varlığından, O’nun rızasını kazanmaktan, Allah’a duydukları derin saygı ve aşktan kaynaklanan son derece canlı, coşkulu ve neşeli bir yapıları vardır. Bu yapıları gözlerine canlı bakışlarla, bedenlerine yaşıtlarına göre daha genç bir görünümle, yüzlerine ise nur olarak yansır.
Müslüman Karakterinin Tek Olmasının Nedeni, Allah’ın Rızasını Kazanma İsteğidir
Müminler, Allah’a duydukları samimi sevgi ve saygı dolu korku nedeniyle O’nun “Selam” (güven ve esenlik) sıfatının en çok tecelli ettiği kimselerdir. Rabbimiz’in her an kendilerini izlediğini ve ahirette her yaptıklarından hesaba çekileceklerini bilen müminler, bu nedenle bir tek Allah’ın rızasını kazanmak için O’nun beğendiği, Kuran’da çeşitli örneklerle ve ayetlerle tarif ettiği Müslüman karakterine sahip olabilmek için büyük titizlik gösterirler.
Bir Ayet, Bir Hadis
Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah'ındır. Güzel söz O'na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için şiddetli bir azap vardır. Onların tasarladıkları 'boşa çıkıp bozulur'.
(Fatır Suresi, 10)
Su, buzu erittiği gibi güzel ahlak da günahları eritir; sirke balı bozduğu gibi kötü ahlak da ameli bozar. (Taberani)
YAKLAŞAN ÖLÜM ANI
Ölümden kaçmaya kimsenin gücü yetmez. O halde her insanın ölüm için hazırlıklı olması gerekir. İnsanın, ölüm gerçeğine hazırlıklı olmak için; Allah katında sonradan pişman olacağı hiçbir davranışı yapmaması, Allah'ın rızasını, rahmetini ve cennetini kazanmak için her an güzel davranışlarla davranması, Allah'ın emir ve yasaklarına uyması, Boş amellerden yüz çevirmesi, faydalı ve hayırlı işlerde yarışması, Dünyevi hırslara kapılmaması nefsinin oyunlarına aldanmaması gerekir.
Madem gerçek budur, öyleyse bu gerçeğin dünyadaki her şeyden daha önemli olduğunu iyi anlamak gerekir. İnsanın, hayatında karşısına çıkacak muhtemel olaylar için önceden hazırlık yaptığı gibi, hatta daha da fazla, ölüm ve sonrası için benzeri bir hazırlık yapması en mantıklı hareket olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder